Bulut bilişim platformlarındaki gelişmeler ve web servisleri, günün moda kavramları olmakla birlikte henüz olgunlaşma aşamasından geçiyorlar. Şirketlerin öncelikli hedefleri, doğal olarak rekabette öne çıkmak ve büyümek için gerekli yatırımları yapmaktır. Bu noktada şirketler, müşterileri, işortaklarını ve kullanıcıları kapsayan kendi ilişkiler ağı bütünü içinde web ve mobil servislere yatırımlarını sürdürürken, güvenlik, sürdürülebilirlik ve işlevsellik açısından bulut platformlara temkinli yaklaşmayı tercih ediyor. Ancak geleceğin bulut platformlarında olduğu da açık bir gerçekliktir. Bu gerçek elindeki yönetim ve denetim yetkisini başkalarına devretme konusunda haklı endişeler yaşayan sistem yöneticilerini de düşünmeye yöneltiyor.
Bulut ekonomisinin işlere nasıl yansıyacağı konusunda blog yazıları yazan uzmanlardan Mary Branscombe, bu konuda sistem yöneticilerini soğukkanlı olmaya davet ediyor.
Trainsignal’da 26 Haziran’da yayınlanan makalesinde sistem yöneticilere bulut ekonomisinde çok daha fazla iş düşeceğini söyleyen Branscombe, kuşkusuz e-posta ve CRM gibi uygulamalar için şirket içinde daha az donanım ihtiyacı olacağını ancak adminlerin bu kez şirketteki altyapıyla bulutu entegre etmek gibi ciddi bir iş yükünün olabileceğine dikkat çekiyor.
Bulut Şimdiden İstihdam Açığı Yarattı
Bulut teknolojilerinin gelişmesi hakkında tahminlerde bulunan IDC bu alandaki gelişmeleri yakından takip eden bir araştırma şirketi olarak ciddi bulgulara sahip görünüyor. Örneğin, kapsamlı araştırmalarından biri, IT konusunda karar verenlerin yüzde 65’inin bulut servislerini kullanma konusunda kararlı olduğuna dikkat çekerken, yanıt verenlerin bir yıl içerisinde kurum düzeyinde bulut hizmetlerine ya entegre olmayı planladıklarını veya yine kurumsal ölçekte tamamen bulut platformlarını kullanmayı düşündüklerini gösteriyor.
IDC’nin küresel ölçekteki bulut öngörülerine göre bulut ortamında oluşturulan veya buluta uyarlanan profesyonel hizmetlerin hacmi 2016 yılına kadar yüzde 29,2 artışla 20 milyar dolara ulaşacak. Bu aynı zamanda yeni iş fırsatlarının da çoğalması anlamına geliyor. Sadece 2011 yılında bulut ekonomisinin 1,5 milyon yeni iş yarattığını saptayan IDC, 2015 yılına kadar bulut hizmetlerine bağlı olarak dünya çapında 7 milyon yeni işin gündeme geleceğini söylüyor. Bu işlerin sadece 2,7 milyonluk bölümü ABD ve Kanada’da gerçekleşecek.
IDC’nin küresel ölçekteki bulut öngörülerine göre bulut ortamında oluşturulan veya buluta uyarlanan profesyonel hizmetlerin hacmi 2016 yılına kadar yüzde 29,2 artışla 20 milyar dolara ulaşacak. Bu aynı zamanda yeni iş fırsatlarının da çoğalması anlamına geliyor. Sadece 2011 yılında bulut ekonomisinin 1,5 milyon yeni iş yarattığını saptayan IDC, 2015 yılına kadar bulut hizmetlerine bağlı olarak dünya çapında 7 milyon yeni işin gündeme geleceğini söylüyor. Bu işlerin sadece 2,7 milyonluk bölümü ABD ve Kanada’da gerçekleşecek.
ABD’nin istihdamla ilgili resmi kurumlarının tahmini bu ülkede yaratılacak yeni işlerin 2020’ye kadar yüzde 1-3 seviyesinde artış göstereceği yolundayken bu artışın da yüzde 2,5’luk bir oranı sistem yöneticiliği gibi pozisyonlarda olacak.
Sertifikayı Şart Koşuyorlar
Kanada, Doğu Avrupa ve Orta Doğu, Asya Pasifik ülkelerinde bulut servislerinde canlılığın, özel bulut (Private Cloud) tarafında yaşanması beklenirken bu da kurumların uygulamalarını ve altyapılarını daha hızlı bir şekilde web ortamına taşıyacağını gösteriyor.
Bunun işe yansıması ise bugünden gözlemlenebiliyor. 2012 yılında ortaya çıkan bulut bağlantılı 1,7 milyon yeni iş, şirketlerin nitelikli insan kaynağı bulmasını zorlaştırmaya başladı. Bunun bir nedeni de bu işe aday kişilerin gerekli deneyim ve eğitime sahip olmamaları olarak açıklanıyor. Özellikle sertifikası olmayan çalışanlar iş dünyası için bir sorun oluşturuyor.
CompTIA’nın yaptığı bir araştırma 2011 yılında bu alanda işe alımları yöneten insan kaynakları yöneticilerinin yüzde 89’unun, başvuranların bilgi ve uzmanlıklarını doğrulamak amacıyla işe başvurularda sertifika zorunluluğu getirdiklerini gösteriyor. Bu yöneticilerin yüzde 84’ü, sertifikaları, kişinin iş hedeflerini tam olarak anlaması ve yerine getirmesinin bir tür garantisi olarak görüyor. Eğitim müfredatı yenilenen MCSE gibi sertifikalar kişinin bulut teknolojilerine yakınlığını ve bilgisini de açıkça gösterdiği için tercih ediliyor.
Ücretler Ortalamanın Üstünde
Pekiyi, sertifika sahibi olmak sizi bulut yetkinliklerine sahip bir uzman olarak işinizde farklılık yaratabileceğinizin bir garantisi olabilir mi? Daha yüksek ücret alabilir misiniz? Makalenin yazarı Mary Branscombe bu konuda sözü yetkili bir kişiye bırakıyor. Microsoft Learning Direktörü Ken Rosen, TechEd konferansında basına yaptığı bir konuşmada şunları söylüyor:
“Veri merkezlerindeki standart işler için önerilen ücretlere baktığınızda farkı görebilirsiniz. Bulut yetkinlikleriyle desteklenen MCSE sertifikasyonu gerektiren bulut pozisyonları, iş zekası, veritabanı yönetimi ve uygulama geliştirme gibi diğer yüksek ücretli pozisyonlarla hemen hemen aynı skalada yer almaya başladı ve bu trend devam edecek.”
Kaynak: TrainSignal Blog - Mary Branscombe http://goo.gl/SEN5Iz
Not: Bilge Adam’ın MCSE eğitimleri hakkında ayrıntılı bilgi için lütfen bakınız. http://bireysel.bilgeadam.com/bireysel/egitim-programlarimiz/sistem-ve-ag-uzmanligi